23 Haziran 2012 Cumartesi

Hola, dulce huésped!


(Evet. Japonca, Almanca bitti şimdi de İspanyolcaya merak saldım mk)
Meyebağ! Geçen yazıdan kalan ruh halim tamamen kayboldu Allah'a şükür amma hala o kitabın etkisinden çıkamadım -__-  Evet kesinlikle artık gerçek hayattan kesitler alan kitapları okumayı bırakmalı ve içine azcıkda olsa romantizm yerleştirilmiş fantastik kitapların babalarına geri dönmeliyim -.- Acılı aşklar, gerçek hayatlar bana göre değil anasını satayım. Zaten gerçek hayattan kurtulmaya çabalayan bir yapım olmasına rağmen gidip öyle kitaplar okuyorum ya beynime sıçayım.

Şimdi bişey dicem. Ama sakın vurma. Ben okulu özledim. Dur! İndir o kesici aletleri! Domatesi de bırak! Nimet nan o! Önce bir anlatayım, değil mi? Aslında özlediğim şey tam olarak okul değil. Aklı seks ve aşktan başka bir şeye basmayan sınıf arkadaşlarım hiç değil. Aslında neyi özlediğimi bende bilmiyorum. Ama hani ne annemin evinde ne babamın evinde kendimi 'evimdeymiş' gibi hissedemiyorum. Sorun burada işte. Ne babamın evinde rahatım ne annemin. Kendi ebeveynlerim olmasına rağmen, ne bileyim işte lan rahat edemiyorum. Okul ortamı daha iyiydi sanki, sürekli şen şakrak bir ortam falan vardı fişnevotka fişnevotka. Özledim lan. Birde bu sene okul açılcak yine dersler ebemizi sikcek diye de korkmuyorum. Birde bu etken var tabi. Çünkü seçtiğim bölümde sayısal derslerin s'si bile yok. Hatta okul açılsın da çabucak ingilizce öğreneyim derdindeyim. (Acıdı lan atmayın artık!) Çünkü sınıfta artık herkesin inglizcesi iyi olduğundan ingilizce yazılılarında sınıf arkadaşlarım beni en rahat kopya çekebilecekleri yere otutturmayacak, bende "Kimsiniz olm siz! İngilizcede en yüksek not benim olmalı amık liselileri! Nah veririm size kopya!" kafasına girmeyeceğim ve ingilizcede kopya vermediğim arkadaşlarımdan fizik yazılılarında kopya dilenmeyeceğim.

Neyse ne, ben K-H'nin 5. bölümünün son kısmını koymaya geldiydim.
~~
Raporu henüz yazmamıştım ve bugün onu teslim etmem gerekiyordu.Bugün o lanet raporu vermezsem uyarı alacaktım ve babam göreve izinsiz gittiğimi anlayıp hayatı bana zindan edecekti.Yataktan düşercesine çıktım ve Minik’i aramaya koyuldum.Raporumu sağlamlaştırmak için o fotoğrafa ihtiyacım vardı.Minik’i bulduktan sonra altındaki kapağı açıp flaş belleğini çıkardım.Külüstürü açtım ve elimde kağıt kalemle raporu yazmaya koyuldum.

‘Saat 02:10’da görev yerine vardım.Işınlanmış olduğum restorandın arkasından çıkarak uzaylıyı aramaya koyuldum.Yarım saat boyunca etrafı gezdim ancak karşılaştığım herkes normal görünüyordu.02:40 sularında karanlık bir bina arkasına girdim.Orada ilerledikçe ağlama sesleri duyduğumu fark ettim.Sesin geldiği koliyi çektim ve fotoğraftaki yaratıkla karşılaştım.Durmadan ağlıyordu bu yaratık.Beni fark edince saldırmaya yeltendi ama başaramadı.Ona üç el ateş edince yaratık bağırarak kaçtı.Onu yakalamak için arkasından koştum ama çok hızlı olduğu için yetişemedim.’

Tamam,biliyordum.Bir iki şeyi değiştirmiş olabilirdim.Ama yapmak zorundaydım.Kimsenin Bloen’e uzaylı saldırmış ondan uzak durun!Virüs vardır belki, demesini istemiyordum.Belki uzaylı bu kıza saldırmış,onu hemen tecride alında diye bilirlerdi.Hayır şurada iki ay sona on beşime girecektim.O lanet uzaylı kız  hayatımı mahvedemezdi.Buna izin verecek kadar aptal değildim.Külüstür açıldıktan sonra belleği bilgisayar taktım ve fotoğrafı yazdırmak için ayarlamaya çalıştım.Fotoğraf beni,gece ki gibi olmasa da,ürkütüyordu.Tam ona ateş ettiğim anda çekildiği için kızın ağzı bir karış açılmıştı ve sağ omzundan mavi sıvı fışkırmıştı.Fakat o tuhaf örümcek kolları mavi ışıklar içinde parlıyordu.Tam boyda çok bulanık çıktığı için küçülttüm ve ‘yazdır’ tuşuna tıkladım.Makine gürültüyle çalıştı,iki saniye sonra fotoğraf elimdeydi.Tiksinerek baktım ona ve hızla ters çevirip masaya koydum.Kitaplığıma giderek raporu koyacağım büyük kahverengi zarfı çıkarttım.Raporumu ve fotoğrafı özenle yerleştirdikten sonra yapışkan yerini yaladım ve kapattım.Hızla geceliklerimi çıkarıp,beyaz boyunlu bir badi ile gri eşofman altı giydim.Kıyafetlerimi oraya buraya attıktan sonra ancak bulabildim pembe sweatshirtmü.Saate baktım,sekize on vardı.Zarfı alıp sessizce aşağı indim.Vestiyerden anahtarımı alıp kapıyı yavaşça açtım ve dışarı çıktım.Temiz havayı ciğerlerime doldurduktan sonra var gücümle koşmaya başladım.Daha hızlı koşarsam yetişebilirdim.
~~
Yemin ederim son kısmın bu kadar kısa olduğunu bilmiyordum! Hayır hangi akla hizmet bu kadar kısacık yeri kestim hala anlamadım. Ciddi ciddi ben şu sıralar hiç iyi değilim.
Eh, ama söz. 6. bölümü geciktirmeden koyacağım U_U (sanki bekleyen varda amk >.> (töbe töbe ezan okunuyo nan!))

9 yorum:

  1. Ben domatesleri yedim. Kafana atmadım, korkma unazo-sama. U_U
    Ya hani senin içün mutlu oldum. Ama benim hala moralim bozuk kazma kafa bi sayısalcıyım ve tüm sözelleri kopyayla falan geçtim. Almancayı götten çaktım, ingilizcem fena değil(iyi yani la! Kötù değil .A.) ama 4 düştü (abi o kadın ingilizce bilmiyodu la)
    Ve senin özlediğin şey teknik olarak okul değil. Muhtemelen zamanın göt gibi hızlı geçmeyince bir şeyler batıyor. O kendi evin gibi hissetme şeysi de yalan bence, nasıl hissedebilirsin ki öyle? Diyelim kendini kaptırdın öyle hissettin bi süre, ama hayır yani sonunda etrafına baktığında yine küfredip nefret edicen.
    O değil de yağmur geliyomuş yaşadık owo

    YanıtlaSil
  2. Bende sınıf arkadaşlarımı, lanet olası okul binasını falan özlemiş değilim ama o ortamı özledim aynı şekilde. Yani, gerçekten de ailemin yanında evdeymiş gibi hissedemiyorum tam olarak. Aslında pek bilemiyorum, özlediğim şey o ortam değil de, "hayalimdeki okul ortamı" da olabilir. Hani şu shoujo animelerdeki gibi neşeli, herkesin güldüğü bir sınıf... Ah, herneyse.
    Hikaye kısa ama güzel olmuş, bu arada ben 6. bölümü bekliyorum. u.u
    Ve müzik çok güzel. Soul Eater'ın kapanışı <3

    YanıtlaSil
  3. Oha Unazo-chan ne olmuş sana öyle baya baya OKULU ÖZLEDİM diyosun .A.
    Benim de aslında şuan EVİM diyebileceğim bir bok yok ortada. Lan. Şimdi düşündüm de gerçekten yok. Unazo-chan yazıların beni depresyona sokuyor asdasdfds Bu arada Soul eater ending song = <3
    Daha uzun bi bölüm bekliyos U_U Şu kolların çıkmasını 5 gösle bekliyorus .m. Dur lan sürekli bekliyos deyince çok tuhaf oldu .m. Neyse yine de bekliyos yeni bölümü .n.

    YanıtlaSil
  4. Bu arada Dengeki Daisy okuduğunu gördüm. Oldukça iyi, değil mi? Benim severek takip ettiğim iki shoujo'dan biridir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet iyi geliyor böyle kahpe günlerde shoujo ^^ ama shoujo olarak sana Strobe Edge ve Ao Haru Ride'ı şiddetle tavsiye ediyorum.

      Sil
    2. Strobe Edge'a baktım, Andou yüzünden (çok şeker görünmüştü de n.n) ama baş kızın klasik dünya tatlısı-hiç yalan söylemeyen-saf ve ölümüne masum şu binlerce shoujo kızından biri olduğunu görünce okumadım. u.u Güzel devam ediyor mu?

      Sil
    3. Bir de p sözüm ona "asla kötülük yapmayan saf ve masum" kız Daiki'nin kalbini kırdı ya, çok üzüldüm. Arkadaşın di mi en azından, çocuğun doğum gününü niye birlikte geçirmiyorsun!?

      Sil
    4. E ama her shoujo da mutlaka klas bir karakter olmak zorunda U_U ama strobe edge gerçekten saf bir aşkı işliyor. Ama yinede okumazsan Ao Haru Ride'ı oku derim. İkisininde mangakası aynı sonuçta fjasjkfvasşkjva kadın çok güzel çiziyor ya .Q.

      Sil
  5. açık konuşmak gerekirse bende okulu özledim T-T (kafama domates parçaları atılır ) ortamı ve okulun tipini bile özledim T-T tatil oldu evde kapana kısıldım dışarı çıksam bile hava sıcak bayışıp uykum geliyor. unazo-sama bu bölümde harikaydı devamında kos ama koskacan bir hikaye bölümü istiyorum :D

    YanıtlaSil