4 Ağustos 2012 Cumartesi

Saçmalama maratonuna devam

Merhabalar sana ey.... insan? Dur ya bir marslıysan? Ya bir unicornsan? Olamaz, sana "insan" diyerek büyük hakaret ettim, özür dilerim! (Burn ile fantayı karıştırmayın, sonuçlarını bizzat gözlerinizle gördünüz.)
Evet işte çok beklenen(!) 7. bölüm. 
Hım... Eee bölüme geçmeden önce bir ufakcıcık uyarı yapmak istiyorum. Hikayenizde yapabiliyorsanız mekanları hayal ürünü yapın. Yoksa benim gibi "Lannn acaba Kayseri'de böyle bir yer var mı? bafhasvfhja Ya yoksa? Lan ben hayatımda hiç görmedim ki orayı! Yalancıya çıkarsa adım birde?! Oh, shit. Oh, shit." olursunuz. Ciddiyim, Google Earth'da dolaşmaktan gözlerim açıyor mekanlar hayal ürünü olmadığı için. Tabi ben hangi akla hizmet gidip "dünyanın her yerinde ayağı olan bir casus örgütü" hayal ettim ki? Ne bok diye? Yaşadığım yerde, veya daha iyisi, tamamen hayal ürünü olan bir yerde hayal etseydim ya şu okulu abdhjafbhjas. Google Earth, iyi ki varsın.
--
Bölüm 7: Görev Sevdası

Babam işten gelince her zamanki geleneğimiz olan çay içip televizyon izleme faslını zorda olsa atlatıp odama çekildim ve bizimkilerin uyumasını beklemeye başladım. Neyse ki on buçuk bile olmadan odalarına çekildiler. Ama tedbirli olmakta fayda vardı,biraz daha beklemeliydim.Bir keresinde tam uyudular diye düşündüğüm sırada göreve gidiyordum ki halam bir anda içeri daldı.Neyse ki her yer karanlıktı da görev üniformasını görmesin diye kendimi yatağa attığımı fark etmemişti.Bu kadının gerçekten kapı çalıp girme huyu yoktu.Meğersem odadan sesler duymuş ona bakmaya gelmişti.Tabi duyduğu o tuhaf ses pencereyi açamadığım için teklemeye başladığım sırada olmuştu.Bu olaydan sonra odamın kapısını kilitlemeyi alışkanlık haline getirdim.Sonuçta gizli bir casus öğrencisiydim ben,di’mi yani?

Gerçekten uyuduklarına emin olduktan sonra pencereyi açtım ve botlara komut verdim.Bu sefer acil durumlarda ışınlanma bileziğini de yanıma almıştım.Bu şeyi daha önce hiç kullanmamıştım ve nasıl kullanacağım konusunda da hiçbir fikrim yoktu.Okul ve şehirlerde bulunan ışınlanma noktalarında yapmamız gereken tek şey parmağımızı rozetimize sürmekti ama bileziği nasıl aktif hale getireceğimi bilmiyordum.Tabi bu zımbırtıları bize verirken nasıl ve nerede kullanmamız gerektiğini anlattılar ama ben o sırada XXX’in yarısını kaçırdığım bölümünü düşünüyordum.Ama bana hak vermelisiniz,o bölüm reyting rekoru kırmıştı.Umarım bu şeyi kullanmama gerek kalmaz,diye dua ederek okula vardım.Kayseri’de göreve gitmem,özellikle sabahları,çok tehlikeliydi.Çünkü amcamın ailesi orada yaşıyorlardı ve ne hikmetse onları bir kere bile evlerinde adam gibi otururken görmemiştim,hep bir yerleri gezer,birilerini ziyaret ederlerdi.Bu yüzden bende Kayseri’den görev almamak için uğraşıyordum…ta ki şuana kadar!Neyse ki saat on birdi.Bu saatte dışarıda olamazlardı, değil mi?

Kabine geçince içindeki dokunmatik ekrana gideceğim yerin kodlarını girdim ve beyaz ışığın çevremi kaplaması uzun sürmedi.Gözlerimin karanlığa alışması için beni iliklerime kadar donduran soğukta beklemeye başladım.Etrafımı saran iğrenç koku sayesinde bir çöplüğün içinde olduğumu anlamam uzun sürmedi.Hah,sırf gözden ırak diye neden ışınlanma noktalarını çöplüklerden seçerlerdi ki?! Aceleyle çöp yığınlarının çıkıp hızlı adımlarla etrafı gezmeye başladım.Saat henüz on birdi ve tek bir evin ışığı bile yanmıyordu.Bu oldukça tuhaftı,tıpkı bir yere dadanan delinin polisin dikkatini çekmemiş olması ve vatandaşlardan hiçbirinin kimseye haber vermemesi gibi.Bir yere eli tabancalı bir deli geliyor,insanların hayatlarıyla oyun oynuyor ama kimse de polise haber vermiyordu.K-himori’yi bu yüzden seviyordum işte.Devletin,hatta polisin bile haberdar olmadığı yerlerde suçları yok etmeye çalışıyordu.Tek bir sorunu bu kadar soğuk havalarda görevleri geceye vermesiydi.Amaç;kimseye görünmeden görevi tamamlamak.Pöh.Birde şu Uzaylı Kız meselesi vardı tabi.Sanki her an arkamdan saldırıp boynumu koparacak sonrada beni yiyecekmiş gibi geliyordu.Iyh,iğrenç.Etrafı iyice süzeceğim diye yavaş bir şekilde yürüyor,bu yüzdende kıçımı donduruyordum.Kim bilir nerde bu Allah’ın delisi? diye düşünürken arkamda kalan bir evin ışığı yandı.Arkamı dönmemle büyük bir çığlığın kopup pencereden bir sandalyenin fırlaması bir oldu.Bugün şanslı günümdeyim, diye düşünerek eve doğru koştum ve kırık pencereden içeri baktım.Başında siyah bir şapkalı ve yine siyah boyunlu bir kazak giymiş eli bıçaklı bir adam orta yaşlı bir kadının saçından tutmuş havaya kaldırmaya çalışıyordu.Adam hala beni fark etmemiş olacak ki kadına küfürler savurmaya ve saçlarını çekmeye devam ediyordu.Aradığım adam bu muydu,bilmiyordum.Kulağımdaki minik telsize dokundum ve gözümün önünde mavi bir ekran oluştu.Önümdeki insan yüzlerini taradı ve kimliklerini gösterdi.Tamam,aradığım deli bu adamdı.Profilleri birebir uyuşmuştu çünkü.Ekranı kapattım ve tabancayı çekerek adama doğrulttum.

“Lan,piç!Buraya baksana!”diye bağırdım.İkisi de aynı anda bana bakınca içimde müthiş bir özgüven doğdu.Kanun namına ellerini kaldır demek için her şeyimi verebilirdim.

“Kadını bırak lan!”dememle zavallı kadını bir çöpmüş gibi kenara atması ve kaçması bir oldu.Kahretsin…Şimdi peşinden koş,ateş et,bayılmasını bekle,gözden uzak bir yere taşı,polise çağrı bırak,ışınlanma noktasına geri dön.Bu döngüden sıkılmadığımı söylesem yalan söylemiş olurdum.Pencereden atladım ancak bacaklarım cani cam parçaları tarafından çizildi,lanet olsun.Koşarak kapıya ateş ettim ama ıska oldu.Bu sırada kadının bana hayretle baktığına emindim.Kendimi bu gibi anlarda bir Hollywood yıldızıymış gibi hissediyordum ciddiyim,acayip havalı olduğumu düşünüyordum.Tabi şuan bıçaklı bir adamın peşinden koşan bir genç kızdım.Eminim kadın beni deli zannediyordu ki asıl kovaladığım adam deliydi.Kapıdan çıktım ve etrafa bakındım,adam sokağın başından döndü ve gözden kayboldu.Onu takip ederken ağzımdan nefes alıyordum ve ağzımdan çıkan duman tuhaf bir şekilde beni eğlendiriyordu.Bide adamın koşarken Ben Böyleyim şarkısını oldukça cırtlak bir sesle söylemesi vardı.Çok hızlı koşuyordu ve ona yetişmem,yavaşlamazsa,imkansız görünüyordu.O kadar ateş etmeme rağmen hala koşuyordu bu deli.Ben mi ıskalıyordum acaba?Karanlık yüzünden net göremiyordum tabi de,yahu siz sokaklara niye sokak lambası koymazsınız ki?Gerçekten tuhaf bir köydü burası.Pencerelerine tahta çakılmış olan beş katlı bir harabeye girdi ve kapıyı kapattı.Koşarak kapıyı tekmeledim,tekmelemez olaydım.Kapı yerinden çıkarak üstüme düştü.Küfürler ederek kapıyı ittim ve merdivenleri çıkmaya başladım.Deli de hala şarkı söyleyerek merdivenleri çıkıyordu.Ateş etmeye çalıştım ama inanılmaz derecede hızlı koştuğu için yine isabet ettiremedim.Şu evde yattığım bir buçuk hafta beni paslandırmış olmalıydı.Yukardan bir kapı sesi geldi ve buz gibi rüzgar binanın içinde dolaşmaya başladı.Çatı katına çıkmış olmalıydı.Bu iyiydi onu orada kıstırabilirdim.Nefes nefese kalmıştım ve demir kapıdan tutunarak soluklanmaya çalıştım.Deli,aya doğru kollarını açmış bu seferde O Benim Dünyam şarkısını söylüyordu.Asıl adım Dünya olduğu için bu şarkıyı söylemesi beni iğrendirmedi değildi.Keşke bu şarkıyı söyleyen onun gibi orta yaşlı bir deli değil de Nate gibi fena yakışıklı bir delikanlı olsa çok daha iyi olurdu.Ne diyordum yahu ben?Göreve odaklan Bloen,göreve.Silahı onu doğru doğrulttum ve, “Yolun sonuna geldik bre deli.”diyerek sırıttım.Kendimi cidden aksiyon filmlerinde ki polisler gibi hissediyordum.Deli yavaşça bana döndü ve gülmeye başladı.

“Sen de mi şu örgüttensin?” Şuan ona ateş etmem gerekirdi ama konuşmasını bitirmesini beklemek istedim.Ne örgütünden bahsediyordu bu deli?K-himori’nin varlığından haberdar olamazdı,değil mi?Adımlarını hızlandırarak yürümeye başladı.Elimde sıktığım mavi yaldızlı tabancam özgüvenimi yine ön saflara taşıdı.

Bağırarak,“Neyden bahsediyorsun sen yahu?”dedim.

“Artık senin gibi densizleri de mi…”dedi ve elindeki bıçağı bana doğru attı. “…örgüte alıyorlar!?”

Eğildim ve bıçak önünde durduğum kapıdan içeri girerek gürültüyle merdivenlerden yuvarlandı.Deli,bir anlık dikkatsizliğimden yararlanarak üstüme çullandı.Kollarımı sıkıştırarak olağan gücüyle sarıldı bana.İğrendirici bir şekilde rakı ve kan kokuyordu.Kollarını daha da sıktı ve sırtım yine sızlamaya başladı.Bağırarak tabancayı karnına dayadım ve ateş ettim.Hışımla ittirdi beni ve karnını tuttu.Kanamadığını görünce gülerek elimi burktu ve acılar içinde bağırdım sırada mavi uyuşturucu tabancamı aldı.Deli diyerek onu hafife almamam gerekirdi,şimdi ne bok yiyecektim ben?Üzerimde bulunan tek silahı almıştı!Ah,ihtiyacım olur diye yanıma bir LCP almam gerektiğini biliyordum!Psikopatça güldü ve tabancamı bana doğrulttu,gülmeye devam etti.Kanımı donduran tek şeyin geç kaldığım sıralarda ki Aslı’nın bakışları olduğunu sanırdım ama şimdi Kayseri’de ki delinin psikopatça  gülüşü de eklenmişti bu listeye.Bağırarak (şey aslında böğürüyordu) üstüme doğru koşarcasına yürüdü ve iç güdüsel olarak bende bağırmaya başladım.Tabancayı bana doğu tutuyordu ama ateş etmiyordu.Koşmaya başlamasıyla bende arka arkaya koşmaya başladım.Kapıyı geçip çatının sınırına geldiğimi anladığım anda hem Murat’a hem de bu göreve gitmek isteyen kendime küfrettim.Cidden ne yapacaktım şimdi ben?Kaçma gibi bir ihtimalim yoktu çünkü bu adam deliydi ya deli!Anında ateş ederdi!Bir dakika ya?Ben bu adamı zaten vurmamış mıydım?Hayt be!Birazdan bayılması gerekiyordu!Yapmam gereken tek şey onu bayılana kadar oyalamaktı.

“Sen ne örgütünden bahsediyorsun?”dedim ama bana dilini çıkartarak sallamaya başladı.Sonrada tabancanın önünü ağzına soktu.

“Yapışkan..”dedi yalayarak.Ah,lanet olsun.O silahı boyamak ve yaldızlarını eklemek tam iki haftamı almıştı.

“Sana bir soru sordum.”dedim ama sesim titremişti.Parmak uçlarımı hissettirmeyen soğuk yüzünden mi yoksa korkudan mı anlayamamıştım.Tabancayı yere fırlattı ve üzerime doğru koşmaya başladı.Ben daha ne oluyor diyemeden kendimi boşlukta aşağı düşerken buldum.
--
Buda böyle saçma ve sonrası sıçarken bile tahmin edebilecek bir bölümdü ._. Sonra ki kısımda ne olacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz değil mi canlarım? *Çırçır böceklerinin sesleri eşliğinde ellerini boşluğa açarak sırıtır*
Bana gelince, bu kadar klişe kattığım için kendimden nefret ediyorum. Yani bence yeteri kadar iyi değil. Zaman geçtikçe acayip saçmalıyorum, tıkanıyorum. Yazasım gelmiyor, illa biri kıçıma tekme atacak yazmam için. Tabii bu sadece K-himori için geçerli değil, blog içinde öyle. Önceki yazıyı bin bir zorlukla yazdım, iki bin zorlukla o isteği içime sokmaya çalıştım ._. Birde en ama en kötüsü ne yazacağınızı bilmenize rağmen, yazacaklarınızı en ufak ayrıntısına kadar bile düşünmüşken iş uygulamaya geldiğinde o ufak okun bir türlü word belgesine gitmemesi. İsteksizlik mi diyeyim, tembellik mi diyeyim, götüyle sırıtıp hiçbir yardımı dokunmayan ilham perisi piçinin marifetleri mi diyeyim bilmiyorum ama harbi berbat bir şey.
Birde ben sobeyecektim sizi. Buyrun, küfredebilirsiniz.

1-Adın? Ajkdsfsjkdgbs. Ciddiyim, gerçek adın ne? *dedektif modu her zaman açık!* Ama vermek istemiyorsan sadece baş harfini yaz, özel hayata saygımız var yani U_U
2-Anime ile nasıl tanıştın?
3-Hangi tür blogları okumaktan hoşlanırsın?
4-Seçme hakkın olsaydı nasıl biri olarak doğmak, neler yapmak isterdin?
5-Dış görünüşün nasıl? (boy, kilo, saç, baş felan ._.)
6-Senin için yapılan yorumlar mı yoksa istatistikler mi önemli? Niyen önemli?
7-Y U NO STILL WRITE BLOG?
8-Hayatta en çok istediğin 5 şeyi sırala
9-İçinde yaşamak/girmek istediğin bir anime/manga/film/dizi filan var mı ve niyen?
10- What time is it? It is DEATH NOTE time!
11-Kendi hayal dünyanı kısaca özetleye bilirmisin?
12-Yaoi ve yuri hakkınde ne düşünüyorsun? (böyle bir soru sormazsam inan çatlardım)
13-Sana sorulmasından en nefret ettiğin soru?
14-Peki söylenmesinden en nefret ettiğin şey?
15-Sence iyi bir blog nasıl olmalı?

Her soru 10 puandır. Cevaplama süresi bir ders saatidir. 
Aklınıza Gelebilecek Her Türde Saçmalayan Ve Ağız Bozan Yazılar Yazma Öğretmeni.
Başarılar dilerim.

9 yorum:

  1. sen kimi sobeliyogn oluuumm! bi kere benim seni mimlemem gerek bi yazı yazmaya dötünü kaldıramıyosun ;o;
    ama durumunu az çok anlıyorum son yazımı yazmadan önce ben de öyleydim. çık bi hava al değişik bişeyler yapıp moralini yerine getir o zaman yazma hevesin geri gelecektir bence bana öyle oldu.
    hikaye de gayet hoş gidiyo bence. şu mekan konusunda ben de sorun yaşamıştım =_= hikaye yazma hevesini de blog yazma hevesini de dediğim gibi kendini mutlu kılarak becerebilirsin yalnız :/

    YanıtlaSil
  2. ._. tam devamını merak ettiğin anda bölümü pat diye kesmek harbiden çok uyuz bişeymiş onu farkettim..
    Unazo-sama,sen çok kötü bir Senpaisın >^< ;_;
    Gayet iyi gidiyorsun ayrıca ~=o=~ Tekmeliycek birini arıyorsan da o kişi ben olurum yani ._. Ücretim makuldür Leydim =w= Sadece bölümlerin spoilerlarını alsam yeter U.U

    YanıtlaSil
  3. Hikayeyi yazarken hayattan soğuyorum, böyle bir isteksizlik olmaz yani. Bence bölüm yine güzel olmuş, öyle deme. Zaten klişesiz hikaye yazmak da zor yani. o.o
    Ve yaşasın, sobe!!!

    YanıtlaSil
  4. Anlaşıldı, yorumlarım arada gitmiyor -_-
    Ama tüm suç blogger'la googlechrome'un.
    Gitmeyen yorumumda da en son I AM MARVELOUS BRO *brofist* gibi abuk sabuk şeyler yazmıştım.
    Ha bu arada kim benimle çoklu deviantart meme'i çizmek ister? Gerçi deviantart'a da resim yüklemeyeli 2 yılı geçti sladkj
    Unicornlar güzeldir.
    *adamın kafası uçtu*
    Ha hikaye yazmıştın bi de dimi? Deli bence o tabancayı yalayıp iyi yaptı. Ne o öyle glitter'lı tabanca mı olur Bloen? Bak biz aynı burcuz oğlum, pembedir, glitterdır falan yakıştıramıyorem vallaha... U_U
    Gerçi benimle aynı burçtan olan çok insan görmemiş olmama rağmen gördüklerim pek de bana benzemiyordu.
    Dediğim gibi I AM MARVELOUS BITCHEZ. NO ONE CAN IMITATE ME, NO ONE CAN IMITATE ZAT PERFECTION!!!
    *overload dead* X__X

    YanıtlaSil
  5. slm unazo (yoruma bile güzel bir giriş yapamıyorum) hikayene bayılıyorum aslında başını kaçırmıştım tatilde en baştan başlayarak hepsini okudum yazma isteğinin olmadığını söylemişsin yazm isteğin yokken bu kadar yazabiliyorsun(ben yazma isteğim varken bile 3-4 yazı yazıyorum

    YanıtlaSil
  6. bişey söyleyeyim kız karakterlere hayran olarak fujoshi olamazsın.barbie ye hayran olmanı anlayabiliyorum ama bir anime izliyor ve kendini fujoshi ilan ediyorsan sevdiğin anime erkeğine aşık olan kızlara hayran olmamalısın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevdiğim anime erkeğine aşık olan kıza hayran olmak? ben ne zaman öyle bir şey yaptım ki? ._.

      Sil
  7. hikayeye bayıldım.deliyi nasıl kaçırırsın bloen nasıl nasıl T-T

    YanıtlaSil
  8. Vooov hikaye yine çoğoş x__x Yani cidden yalanmak olsun diye değil, adam gibi bi bölüm U__U
    Ahhh ahh benim bi tabancam olaydı, üzerine miku resimleri falan koyardım, ya da Panty' ninki gibi kurdele koyup amele amele gezerdim. Ama gerçek şu ki tabanca işine bulaşmamalıyım. Cık. Dünya' nın içine sıçmak istemiyosam uzak durmalıyım -^-
    ehhh....ne garip bi yorum la bu O__O He bi de sobe için sağol -o- yazacak hiç bi bok yok dostum TmT

    YanıtlaSil